1. ergenlik dönemiydi, yanılmıyorsam lise 2. veya 3 sınıf. hayatımın büyük bir kısmını hem güzelleştiren, bana çok şey öğreten ve aynı zamanda hayatı bana istediği an zehir eden kadınla sevgiliyiz ilk gerçek aşk ilişkisidir benim için bu ve kafam 5 karış havada geziyorum derse her gün geç kalan ben sabah 2 saat önce kalkıp kahvaltı duş bakım vs. sahneye çıkacak gibi gidiyorum okula... gel gelelim o günlerden birinde bir kavga etmiştik ki ayrılma noktasına geldik kafam o kadar bozuk kalbim o kadar kırık. bu olayın yaşandığı akşam ise babaannem ile dedemi ziyarete gideceğiz gitmişken de yemek yiyeceğiz. yemekte de babamın aldığı balıklar yenecek. arabaya doğru yönelirken annem elime babamın aldığı ağır balık poşeti ile çöp poşetini verir burdan sonrasını tahmin ediyorsunuz herhalde. balıkları kediler yedi biz de babaannemle poşeti açınca çöple karşılaştık. uzun yıllardır bu ailede alay konusudur. babam mahalledeki kediler için kutsal sayıldığımı onlara balık mucizesini yaşatan bir kedi mitolojisi kahramanı olduğumu söyler falan.
  2. arkadaşımdan gelenler:
    -sigara paketini şarja takmaya çalışmak. bu niye şarj olmuyor diye sinirlenmek.
    -3 ü bir arada kahveyi açtıktan sonra içini çöpe döküp geriye kalan ambalajı bardağa koyarak ambalajın üzerine su eklemek.
  3. metrodan inip işimi hallettikten sonra dönüşte beni eve götürecek yön yerine geldiğim metroya binerek evden daha da uzaklaşmam ve akabinde bir durak sonra inip yeniden para vermemek için yer altından trene bindiğim bir önceki durağa yürümeye çalışmam ve karşıma duvar çıkması...
    yer: new york. tanım: köyden indim şehire. olay: metro istasyonunun katlı olması beni eve götürecek dönüş treninin bir üst kattan kalkması ve böyle bir şey görmediğim için akıl edememem. anahtar kelime: cahillik.
  4. tarih 4 temmuz 2013, yer new york astoria park civarı. bilirsiniz 11 eylülle birlikte islamofobi ve terör korkusu tavan yaptı orada. olayın geçtiği gün amerikanın kurtuluş gününün yıldönümü ben de o sırada kutlamaları izlemek ve onlardan biri gibi çoşkuya ortak olmak için çektim üzerime amerikan bayraklı t shirt ü kaldığım yer çevresinde dolaşmaya çıktım yanımda birkaç türk daha var. amerikanlar o kadar çoşkulu ki yapmadıkları taşkınlık yok ve polis kesinlikle karışmıyor duruma. astoria parka doğru yürürken ara sokaklardan birinde kalabalık bir grup havai fişek atıyor o sırada yanımdakilerle durduk izliyoruz yakılan fişeklerden birinin devrilip hemen yakınınındaki arabanın üzerinde patlaması üzerine bendeki feryat figan bağırarak tepki "alllaaaahh arabaya geldi" sokakta bir sessizlik herkesin dönüp bir an bana bakması sonucu ortamdan hızlıca uzaklaşmamız... iyi korktular ama.